Sazlıkların arasından süzülen teknemizle, zamanın ötesinden gelen bir selam gibi karşımıza çıkan Likya kaya mezarlarını selamlıyoruz. Binlerce yıllık tarih, göğe yükselen kayaların içine oyulmuş bu görkemli yapılarla size göz kırpıyor. Rehberimizin anlatımı eşliğinde geçmişin fısıltılarına kulak verin.
Dalyan’ın bereketli sularından çıkan taptaze mavi yengeçler, ustalıkla pişirilip sofranıza geliyor. Ege’nin tuzlu esintisiyle harmanlanan bu eşsiz lezzet deneyimi, yerel tatlara dair unutulmaz bir anı bırakıyor damaklarda. İsterseniz alışveriş yaparak bu lezzeti yanınızda da götürebilirsiniz.
Caretta carettaların narin ayak izlerini taşıyan İztuzu Plajı, altın sarısı kumsalı ve cam gibi berrak deniziyle sadece bir plaj değil, bir doğa harikasıdır.
Denizin içindeki gizli bir geçit gibi karşınıza çıkan Ekincik Mağarası, sizi serinliğiyle sararken kayalardan yansıyan yankılar bu anı büyülü bir ritüele dönüştürüyor. Mağara duvarlarında yankılanan su sesleri eşliğinde yüzmenin keyfini yaşayın.
Gürültüden uzak, yeşilin tonlarıyla çevrelenmiş Karaçay’da, doğanın saf kucağında kısa bir yüzme molası veriyoruz. Sessizlik ve dinginlik, bedeninizi değil ruhunuzu da serinletiyor.
Bu saklı cennet koyda, teknemiz demir atıyor ve doğanın ortasında keyifli bir öğle yemeği sizi bekliyor. Dalga sesleriyle süslenen sofrada lezzetli yemeklerin ardından, güneşin altında uzun bir yüzme keyfi sizi bekliyor.
Yüzlerce yıl boyunca rüzgar ve dalgaların şekillendirdiği, heykel gibi doğal kaya oluşumlarıyla çevrili bu noktada, doğanın sanatına tanıklık ederken serin sulara bırakıyoruz kendimizi. Her açıdan kartpostallık bir manzara…
Turumuzun son durağında, şifalı kükürtlü suları ve doğayla iç içe sakin atmosferiyle Alagöl’deyiz. Suyun doğal mineralleriyle hem bedeninizi hem ruhunuzu arındırırken, teknemizde sunulan mevsim meyveleriyle güne tatlı bir veda yapıyoruz. Bu huzurlu final, Dalyan gününüzü unutulmaz kılacak.